25 Ekim 2010 Pazartesi

10.LEED SERTİFİKA DERECELERİ


Leed sertifikasyonunda 4 derece bulunmaktadır. Bunlar sertifikalı 40 ile 49 puana kadar (certified), 50 ile 59 puana kadar gümüş (silver),60 ile 79 puana kadar altın (gold) ve 80 puan üzeri platin (platinium)’dir.
Leed sertifikalı binalar enerji tasarrufu yapabiliyorlar mı? Aslında hayır…Başlıklı John H. Scofield’e ait makaleden alıntılar:
ÖZET:
Newsham; Leed sertifikalı ticari binaların enerji korunumu ile ilgili New Buildings Institute (NBI) dan ve US Green Building Konseyinden aldığı yeni analizleri yakın zamanda yayınladı. Analizler ve NBI tarafından bildirilen sonuç gösterdi ki; Leed binaları,benzerlerine göre kat başına %18 ile %39 arasında daha az enerji kullanıyorlardı. Bu sonuçlar, aslında, birkaç bina kümesinin enerji şiddetinin özel tanımına dayanmakla birlikte, bu binalar tarafından kullanılan toplam üretilen ve dağıtılan enerjiyi ifade etmiyor. EPA’nın Enerji Starrating binalarının kaynak aldığı enerji ile aynı değiller. Elektrik enerjisinin üretilmesi ve binaya dağıtılması, bina inşası ile oluşan Greenhouse gaz emilimini anlamanın en çarpıcı sonucudur. Burada
belirtiyorum ki her iki dağıtılan ve kaynak olan enerji, 35 leed ofis binasındaki ve Newsham’ın karşılaştırdığı CBECS ofis binaları istatistiksel olarak denktirler. Dolayısıyla Newsham Leed sertifikasyonunun ofis binaları için dağıtılan ve kullanılan enerjilerini azalttığını ispat etmeye çalışma ihtiyacı duymuyor.
TANITIM

2000 yılında US Green Building Council (USGBC) Leed bina değerlendirme sistemini tanıttı. Yeşil binalar için birkaç bağımsız değerlendirme sisteminden biri olarak ortaya çıkan sistem, en iyisi olduğu iddiasında idi. Başından beri; genel geçer değerlendirmelerinde bir Leed sertifikalı binanın enerji etkin bina olduğu aktarıldı. Oysa ki yakın zamana kadar bu tür bir değerlendirme için gerekli enerji korunumu bilgisine çok az olarak sahiptiler. Bu konu NBI’nın 2006’da LEED sertifikalı ofis binaları üzerine yaptığı araştırmadan izlenebilir. Mart 2008’de açıklanan final raporunda şöyle deniyordu… ‘ortalama Leed enerji kullanımı milli ortalamadan %25 ile %30 oranında daha iyi…’ NBI ayrıca Leed enerji performansını zengin çeşitlilikte olmasını bu konuya ilgi duymak için iyi bir sebep olarak görüyor.
NBI raporunun ilk ortaya çıkışından beri ortaya koyduğu veriler her geçen gün daha fazla eleştiri alıyor. Eleştiriler gösteriyor ki, veri toplama, bina sahiplerinden gönüllü olarak yardımcı olmalarını beklemeleri gibi NBI’ın yöntemleri önyargılı örneklemeye sebep oluyor. Ayrıca NBI’nın; Leed ticaret yapılarındaki orta enerji kullanımı şiddeti ile tüm Amerika’daki ticaret yapılarında orta enerji kullanımını kıyaslayan ve 2003’te CBECS olarak tanımlayan çarpık bir raporu bulunmaktadır. Sonuç olarak NBI; 21 adet en yüksek EUI’ya sahip Leed sertifikalı binadan gelen datayı bırakıp sadece kalan 100 binaya odaklanması ve böylece orta enerjili Leed binalarının, tekrar, tüm CBECS anlamıyla orta EUI ‘sı ile kıyaslanması sebebiyle eleştiriliyor. Oysaki raporda unutulan şuki; 121 leed binası için gerekli EUI; Amerika ‘daki ticaret yapılarının tamamından düşük değil, aksine yüksekler.
Eksikliklerine rağmen, NBI Leed enerji datası, şimdiye dek yapılan Amerikan yüksek performanslı yapılarının değelendirilmesinde kullanılan en güçlü veritabanıdır. Başkalarının bağımsız analizleri için, NBI Leed datasının kredilerine göre özet versiyonlarını oluşturmuştur.
Bu makalede Newsham, Mancini, ve Birt tarafından yayınlanmış olan bir analiz bulunmaktadır. 100 adet orta enerjili Leed Binasını göz önüne alan ve her yapıyı ona en çok benzeyen CBECS 2003 veritabanında bulunan 5215 örnek bina ile eşleyen zekice bir metot geliştirmişlerdir. NM&B,CBESC binaları ile Leed binalarını prensip bina akitivitesi (PBA), büyüklük (gsf), iklim zonu ve inşa edildiği yıl gibi çeşitli kriterlerle eşleme yöntemleri geliştirmiştir. Bu metodoloji; diğer bina tipleri ve onların basit olarak EUI anlamı ile karşılaştırıldığında yükselen, göreceli nüfusunun tüm Leed ve CBECS binalarındaki etkisini hafifletiyor. Bina altküme ve eşleme kriterlerine göre NM&B; Leed binalarının EUI anlamında %18’den %39’a kadar düşük olarak belirlenmiştir. İstatistiksel olarak ya da açıklık olarak sıkıntıları bulunmasına rağmen onların sonuçları NBI’ nın ilk çıkarımını destekler.
NBI’nın Leed enerji tüketimi verilerine dayanarak yaptığım ilk analizlerimde çok farklı sonuçlar elde ettim. Kaynak olan enerjiye yani inşa sırasında ya da dışında kaybedilen üretim ve dağıtım süresinde elektrik enerjisine odaklanarak, şunu gördüm ki Leed sertifikalı ticaret yapılarında, ortalama olarak, ilk enerji kazanımı söz konusu olduğunda Leed sertifikasız yapılardan farksızlar. Bir başka deyimle; şunu söyleyebilirim ki leed sertifikasyonu, ortalama olarak kaynak enerji kullanımı ve buna bağlı olarak bina inşasında oluşan greenhouse gaz emilimini azaltmıyor. Ayrıca dağıtılan enerjiyi (site enerji) göz önüne aldım. NM&B ya da NBI gibi, ben de şunu gördüm ki, Leed binaları ortalama olarak diğer binalara göre daha az dağıtım için enerji kullanıyorlar. Fakat ben NM&B nin yayınladığının yarısı oranında bir veriye ulaştım. (10-17%)
Bu makalenin amacı iki analizin (NM&B ile Scofield) ortak noktasının bulunabilinmesidir. Anahtar farklılıklardan birisi de N binaları kümesindeki enerjinin gücünü anlatan tanımların farklı olması. NM&B (ve doğruladıkları NBI) her binanın enerji şiddetini eşit, büyük ya da küçük olarak ölçüyor. Bu ‘bina ölçümü’ tanımı binalar kümesinin harcadığı toplam enerjinin birbiriyle bağlantısı olmadığını anlatıyor. Bunun tam aksine, Scofield, her binanın enerji gücünü onun gsf’si ile ölçüyor. Bu ‘gsf ölçümü’ tüm binalar tarafından kullanılan toplam enerjinin yapının kendi gsf’sine bölümü demek oluyor. Bu farklı ortalama yöntemleri farklı anlamlar tanımlıyor ve farklı bina kümelerindeki enerji güçleri ile kıyaslandığında çok belirgin olarak farklı sonuçlar doğuruyor.
TARTIŞMA
Tek bir binanın ya da bir çok binanın; onların yıllık toplam enerjisinin (kaynak olan ya da dağıtılan) toplam gsf sine oranı demek olan enerji yoğunluğu hesabı uzun bir süreçtir. Bu durum; gsf ağırlıklı anlamı olan enerji yoğunluğuna ( kaynak olan ya da dağıtılan enerji.) denktir. NBI ve NM&B; hesaplarında bina ağırlıklı enerji yoğunluğu hesabını kullanarak şu sonuca vardılar ki Leed ticaret binalarında diğer binalara göre dağıtılan enerjinin yüzde 30 oranında düşük.NBI verilerinden faydalanılarak, daha küçük Leed yapılarında kullanılan ilk bina ağırlıklı bina uygulaması değildi. Çünkü onların tanımları,bu binaların ihtiyaç duyduğu enerji ile aynı anlama gelmiyor. Bu sebeple orta enerjili Leed binalarının %30 daha az enerji kullanmadığı ortaya çıkıyor. Karşıt olarak, NM&B’nin Leed ofis binaları ve diğer ofis binalarını kıyaslayan yaklaşımlarının, ortada toplam dağıtılan enerji ve kaynak olan enerji ihtiyacını gösteren gerekli istatistiksel verilerin olmadığını gösterdim. Daha eski çalışmamda, Leed ve CBECS ofislerinin kıyaslanmasında daha farklı bir yöntem kullanmıştım. Sonuç olarak şunu gördüm ki; Leed ofisleri CBECS ofislerinden dağıtılan enerji bakımından %17 daha az olduğunu ancak kaynak enerji bakımından farksızlar. Bu sonuç bu makalede gösterilenle paralel.
Bu sebep, tabi ki, büyükçe binalar ticaret binaları kümesinin enerji ihtiyacının büyük kısmını kaplıyor. Birçok küçük Leed binaları diğer yapıları çok az etkiliyor, çünkü toplam enerjiye büyük binalar kadar fazla katılmıyorlar. Leed destekleyicileri şunu düşünmeli ki, birkaç adet büyük binaların toplam enerjiye hakim olması adaletli değildir,ancak fiziki bir kuraldır. Cumhuriyetçiler şunun düşünmeliler ki CA ve NY’nin birçok seçmen oyu var. Ticari kayıplarımı kötü günlerimden çıkartabilirsem, emeklilik portfölyöm daha güçlü olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.